5 Nisan 2012 Perşembe

Karmaşık...

Hafif bir müzik eşliğine yazmak hep hoşuma gitmiştir. Şimdi de Şebnem Ferah'tan Yağmurlar çalarken yazıyorum. Birkaç ay öncesine kadar günlük tutmaya çalışıyordum... Aslında başlarda güzel de oluyordu ama günler aynı geçmeye başlayınca bıraktım yazmayı... Ama şimdilerde yine ağır basıyor yazma isteğim... Her günümün anlatmaya değer bir yanı varmış gibi... Kim bilir, belki de yalnızlıktan, etrafımda konuşacak kimse olmamasındandır bu istek... Neyse işte, öyle ya da böyle yazıyorum sonuçta... :)
Konuşmak demişken, fark ettim de; ben içimdekileri tamamen anlatamıyorum galiba... Ya da karşımdaki insanlar anlamıyorlar beni, bilemiyorum... Ama şunu söyleyebilirim ki, çok kötü bir durum... Anlatmak istediğin onca şey varken, seni engelleyen bir gücün olması, kelimelerin yetmemesi... Tam bir çaresizlik... Belki konuşabilsen, paylaşabilsen, anlatabilsen derdini, birileri yardım edecek, el uzatacak ama yok... Çıkmaz olur o kelimeler ağızdan, düğümlenir sanki boğaz... Böyle bir dönemden geçtim yakın geçmişimde ve anladım ki bu durumda yapılabilecek en güzel şey; ellerini kaldırıp teslim olmak Allah'a... Beşer'in acizliği karşısında Rabbine sığınıp, Ondan yardım dilemek... Ben de öyle yaptım... İnsanlara kelimelerle anlatamadığım derdimi, Rabbime anlattım konuşmadan... Ki O, ben anlatmasam da içimi, derdimi bilendi... Ve çok şükür kurtuldum o dönemden... Şimdi şükretmek için kaldırıyorum ellerimi... Sahip olduğum her şeye şükretmek için...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder