10 Eylül 2014 Çarşamba

Hissederim, söyleyemem.

“İnsan acizdir, muhtaçtır. Çok artistlik yapmamalıdır.”

        Şimdi ben düşündüklerimi anlatamıyorum ya, daha derinden hissediyorum o acizliği. Kafamdan onca şey geçiyor ama kelimelere dökemiyorum. Arkadaşlık hakkında yazmak istiyorum mesela, ölüm hakkında,  bu dünyanın geçiciliği ve bizim bunu ne kadar hafife aldığımız hakkında.. İnsanların birbirinin tam olarak anlamalarının mümkün olmadığını, bu yüzden Allah’tan başka dostumuz olmadığını uzun uzun yazmak istiyorum. Ama yapamıyorum. Düşünürken güzel, kafamdan geçenlerin haddi hesabı yok, gel gör ki yazıya dökmek zor. Kelimeler yetmiyor sanki.
        Yaşıtım olan birinin ani ölümünü duyuyorum, içim daralıyor ama o anki hissi anlatacak söz bulamıyorum. En yakın arkadaşım beni yanlış anlıyor, üzülüyorum ama üzülmek o kadar basit bi kelime oluyor ki o anda, yetmiyor anlatmaya.
        Diyorum ki hangi kelime anlatacak, yanında çalıştırdığı yetim çocuğu döven adamın gaddarlığını... ya da bunu anlatırken gözleri dolan annenin çaresizlğini?
        Olmuyor işte. Elimden bir şey gelmediği gibi, dilim de yetmiyor anlatmaya. Acizliğim bi kere daha yüzüme vuruluyor.
        Ama kafamdan, gönlümden geçenleri, anlattıklarımı, anlatamadıklarımı Allah biliyor ya, buna dayanıyorum. Yoksa ben daha derdimi anlatamazken, derdime çareyi nasıl bulayım. Allah büyük vesselam, Allah yâr…